26 Nisan 2014 Cumartesi

Yapmayın Şöyle Şeyler - Öcü var kaaaaç!

Geçenlerde çocukları korkutmayın başlığı altında bir yazı okudum yazıda 'çocukları korkutursanız ilerki zamanlarda kişisel bozukluklar olabilir'diyordu.'Al işte buradan yak ddim resmen kanayan yarama tuz basmış gibi oldu yazı. Abi sen ne diye çocuğunu korkutursun ki? Sırf sessiz olup yaramazlık yapmaması için ve ev derli toplu durması için mi? çocuğunu azıcıkta olsa seven bilinçli bir insan yapmaz bunu. Şimdi ne oldu? öcülerden eskisi kadar kokmuyorum fakat piskolojim bozuk insanlarla iletişim konusunda. Yanlış anlaşılmamak, dışlanmamak için akla karayı seçiyorum. İçime kapanık soğuk sessiz tedirgin ve güvensizlik taşıyan biriyim hem arkadaşım yok hem sevgilim peki niçim? Öncelikle imkanlardan dolayı ikincisi imkan bile olsa yeni tanıştığım biriyle taa 1-2 ay sonra ısınıyorum sonra gelde kafanı duvarlara vuma. Hatırlıyorum da küçükken öcü öcü dye abilerimin beni korkutmakla geçerdi zamanları ve tabii ki buna katkısı olan annem. Bazen de eve bir misafir gelince abi sana kızacak, abi seni dövücek diyorlardı. Kısaca cahillik, bilinçsizlik içinde büyütüldüm. Madem çocuk doğurup korkutacaksın, ilerde daha büyük sorunlarla karşılaşıp kafasını sıyırmasına büyük katkıda bulunacaksın ve etraf pislenmesin diye tüm bunları yapacaksın ne diye kendine zahmet verirsin? Duygusal açıdan, sosyalleşme açısından büyük zararlar veren ailemi hiç affetmeyeceğim. Ne zaman bir insanla tanışıp kaybetme korkusuna kapılıp güvensizlikle baktığımda aklıma yine aynı konu geliyor ve kendimden daha çok nefret ediyorum, halbuki nefre edilmesi gereken ben değilken. Sevgili ebeveynlere sesleniyorum: madem çocuk doğurdunuz bırakın evi yakıp yıksın, ellerini kirletsin, halılarıkoltuklarıpisletsin, karanlıkta yürüsün başı bir yere çarpsa bile,kapıları açıp kapasın, duvara tırmansın, arkadaşlarıyla kavga etsin, şımarık olsun. Yeterki çocukluğunu yaşasın.Disiplin ve korkutmayı aklınızdan bile geçirmeyin çünkü bir insanın hayatını 3-4 yıl için mahfetmil olacaksınız. Zaten ilerde tüm insanlar gibi hayatla ve ekmek parası çıkartmakla uğraşacaktır. Kısaca yapmayın şöyle şeyler :)

22 Nisan 2014 Salı

Gözleri Daha Büyük Göstermek

Sevgili okurlar;
Bu yazımda kafama takmış olduğum kocaman gözler nasıl elde edilir onu anlatacağım. Şimdi efendim şu hatunu gördüm göreli meraktan çatlayasım var ve biliyorum ki kendi gözleri o kadar büyük olamaz.

Kardashian ailesinin tüm üyeleri zaten güzeller fakat en çıtır olanı kylie jenner'in yaptığı göz makyajı çok hoşuma kaçıyor(her ne kadar ağır bir makyaj olsa da)

Belki bazıları için büyük gözler itici gelebilir ama harika değiller mi?

Neyse efendim MALZEMELER: (lol)
Eyeliner
Rimel
Beyaz değilde fil dişi rengi kalem (yoksa yapay durur)
Siyah kalem
Göz farı
Büyük boy lens
Takma kirpik

YAPILIŞ:
Şimdi efendim az çok malzemelerden nasıl bir göz makyajı çıkacağı bazıları için aşikar olmuştur fakat anlamayanlar için anlatıyorum. Öncelikle büyük göz isteyen bir hatun kişi bilmeli ki makyaj ne kadar beyaz olsa o kadar gözü büyük gösterir, bu yüzden açık tonlardaki göz farını göz kapağının üzerine sürüyoruz ardından yine kaş altına sürüyoruz. Sonra göz çukuru var ya, hah! göz çukurunun üstünde koyu renkli bir farla yapay göz çukuru yapıyoruz ki gözler olduğundan büyük gözüksün, azıcıkta açık renkten göz pınarına değdiriyoruz. Sonra cıma :)) kalın olmayacak şekilde eyeliner çekiyoruz (ne kadar kuyruklu o kadar iyi) hatta bazen alttan da kuyruk yapabilirsiniz ama önermem çünkü günlük kullanım için çok ağır kaçar.. Size önerim onun yerine alt kirpiklerinizin altına siyah kalem çekin sonra kulak pamuğuyla dağıtın buğulu ve doğal bir şekilde gözleriniz çekici olacaktır(sakın ola ki gözünüzün içine siyah kalem sürmeyin çünkü küçük gösterir gözü) bunun yerine fil dişi rengi kalemi gözlerinizin içine sürün. Kirpiklerinizi kıvırcıktan sonra rimel sürün (kirpik kıvırıcıyı saç kurutma makinesiyle ısıtın böylece daha kalıcı olacak kirpikleriniz).  Tüm bunlar bittiyse takma kirpik takabilirsiniz, eğer çok uzunsa istediğiniz kadar kısaltırsınız.Kendi göz renginiz olan büyük boy lensi de taktıysanız kocaman ve bakılası gözlere sahip oldunuz demektir.

Eğer ben görsel olarak görmek istiyorum diyorsanız size şu videoyu öneriyorum:
Yine de sevgili okurlar bilmelisiniz ki bir insan sadece gözden değil bir bütünden ibarettir. Gözümüz bu kadar yapay ve diğer bir organımız daha yapay olsa yürüyen felaket olacağımızı unutmayalım. Siz hafif makyajla da güzelsiniz hoşçakalın ;)

2 Nisan 2014 Çarşamba

Saç Boyama Maceram

    19 yaşıma kadar hiç saçımı boyatmamıştım (tabi bazen annemin arta kalan saç boyasını saçımın bir taraflarına sürme çabam dışında. Özellikle de kahküllerime :D hay allahım! o zamanlar yaş 11-12 o yüzden böyle).

abarttım mı ne :)


Neyse efendim gel zaman git zaman ben şuna karar verdim 'hayatımda saçlarım beyazlayana kadar asla ama asla saç boyamak yok! suyumu çıkmış canım saçlarımın.Ben böyle de taş çıkartırım herkeslere' :P tabi bunda abimin aklımı çelmesinin büyük bir katkısı var.
'Hangi renge boyasam yakışır' bakışı atma bana!

Neyse efendim yaş oldu 19 (hala 19) Bende bir kaşımı gözümü ön plana çıkarma merakı başladı ki sormayın. Gittim Garnier'in çikolata kahvesini saçıma sürdüm alelacele (acele dedim çünkü bir şeyi kafama koyunca illa o saat, o gün, olmadıysa ertesi gün sabahtan yaparım, meraklı hatunumdur) neyse efendim boyadım, yıkadım, kuruttum sonuç? hiçbirşey değişmedi zaten saçlarımla aynı renge boyamışım :/ İşte ilk denemem böyleydi tecrübesizdim naparsın :)
sen ne güzelsin ya megan :(olmuyo şöyle ama.

O zaman saçlarım kısa olduğu için 1 kutuyu 2 kere kullandım 1-2 ay arayla. yine aynı sonuç, yine aynı ben, yine aynı saç :)
evet yarım kutu yeter


Aylar sonra 1-2 ay gibi yine bir yenilik ve yine aynı sebepten dolayı saç boyama isteği doğdu içime. Gidip aynı marketten, aynı markadan, bu sefer daha açık renkte kahverengi boya aldım. -Öncelikle niye başka markadan daha çeşitli renkler yerine özellikle Garnier'den aldığımı anlatayım: çünkü o markette Garnieri 4-5 tl civarı satıyorlardı hem de doğal ve saça da az zarar vermeyen bir marka olduğu için.- .Neyse efendim ben aldım ışıltılı mı parıltılı mı (ismini tam hatırlamıyorum) kahveyi.
garnier ne kızıl bişeysin sen öyle :/

Ama bende bir üşengeçlik, bir tembellik, bir hayattan bezmişlik oluştu ki sormayın! ve denemedim bu boyayı 1 aya kadar (arada unutmuşum). Sonra odamda sürekli 'gel aç beni, karıştır beni, sür beni' diye gözüme çarpıp, kulağıma şeytan gibi fısıldayan bu boya eninde sonunda saçımda yer etmeye hak kazandı :) bu boyayı saçımda denedim(saçımı çok az duruladım ve şampuanlamadım sonrasında çok kaşıntı yaptı aman ha! iyice durulayın kimyasaldır. Ben boya silinmesin diye böyle saçmaladım) ve gözle görülür bir değişim vardı rengi daha bir açık ve daha bir kızıllık vardı içinde (zaten tüm kahvelerin içinde illa bir kızıllık vardı, bunu nasıl fark ettim ona da geleceğim)

 ama yine de o kafamda kurduğum veya İnternette resimlerini bolca gördüğüm güzel mi güzel kahveyi elde edememiştim. Çünkü yeterince açık değildi. Ardından olaylar gelişti ve 1-1,5 ay kadar saçımı boşverdim sonra yine başladım bir yenilenmeye. Araştırdım 'daha açık renk nasıl olabilir' diye. Ve oksidanının numarasını yükseltmem gerektiğini öğrendim. Mesela %3 ve %6 oksidan koyulaştırır %9 ve %12 rengini açar boyanın.
işte hayal ettiğim ve uğruna yanıp bittiğim saç.
daha koyu da olabilir yeter ki böyle olsun!

bende aynı boyayı aldım çünkü o markadaki kahverengilerin en son numarasıydı daha açık kahve yoktu ama onun bir açığı kızıl oluyordu tabii ki de 'kızılla işim olmaz' dedim aynı rengi aldım bir de ayrıyetten %9'luk oksidan aldım 1.5 tl'ye. koşa koşa, güle oynaya eve gittim çünkü artık kaç denememden sonra o hayal ettiğim tatlı kahve'ye ulaşacaktım! neyse efendim saat olmuş 5 civarı ve ben saçımı istediğim karışımda boyadım 30 dk bekledim (yanmasından korkuyorum yoksa daha uzun bekletirdim de neyse) ve iyicene duruladım su berraklaşıncaya kadar, sonra şampuanladım, sonra kremledim(tabi bir önceki başarısız saç durulamamdan sonra iyice temizledim boyayı kaşıntı-manşıntı olmadın diye) ve kuruttum saçımı. Tüm bu işlemler olurken saat olmuş 6 civarı ve akşam olmuş. Ne bir güneş ışığı, ne bir aydınlık :( 'ben niye güle oynaya eve gelmişsem artık!' dedim içimden. 'Artık yarına bakarız rengine! dedim. Ama akşam sürekli ayna elimden düşmüyor, saçımı şekillendiriyor ve bol bol resim çekiyordum. Floresan lambanın altında o kadar tatlı ve mükemmeldi ki rengi! sabahki gerçek rengini merak ediyordum ve sabah olunca aslında geç uyanırım ama bilinç altımda kalmış olsa gerek bu meraklılığım hemen koştum aynaya sonuç karşısında hüsran oldum!!! :( çünkü oksidan'ın sağladığı açma işlemi bu rengin kızıllığını ortaya çıkarmış ve resmen kızıl kafa oldum :/ ahanda böyle bir renk:
kızıl-kahve diyorlar bu renge

Yaklaşık 4-5 gündür kızıl kafayım. Sanki hint kınasıyla boyamışım gibi bir görüntü var. kahvenin içinden fışkıran kızıllar ve bir de maalesef ki diplerim çok açık ama saç uçlarım çikolata kahve tonunda :/ (herkes çok beğendi, annem bile! ama herhalde kafamdaki olsun istiyorum) Şu an o kadar istiyorum ki boyamak ve bu kabustan kurtulmak ama saçlarıma zarar vermek istemiyorum 1 ay beklesin kim bilir belki de dayanamayıp yarın, belki öbür gün boyarım ama şimdilik böyle :/ Bu arada bugün internetten öğrendiğime göre beyaz sabunla saçımızı yıkarsak renk daha çabuk silinip gider ve bende denedim ama denemez olsaydım ya! resmen saçlarım keçe gibi oldu çok yıpratıyor çok, hatta boyadan daha fazla bence(en iyi çare zaman sanırım).


keçe gibi oldu saçlarım sabun sayesinde.

Hayal kırıklığına uğradığım ilk 2-3 gün bu boyama işini internetten derinlemesine öğrenme çabası gösterdim, az çok bir şeyler öğrendim (en azından istediğim rengi nasıl elde ederim onu anladım). Araştırdığım ilk gün 5-6 saat pc'den ayrılmaksızın aralıksız araştırdım ve en son hatırladığım kadarıyla artık 'ben kimim, neredeyim, ne yapıyorum' moduna girmiştim çünkü acayip yorulmuştu hem gözlerim, hem zihnim, bir de uykum vardı. Ertesi gün yine bir 4-5 saat araştırdım en sonunda artık hangi renkle hangi rengi ne miktar karıştırsam o kafamdaki rengi yakalarım onu anladım (belki yine hüsranla sonuçlanacak) 3. gün dayanamayıp hazırlandım ve boyaları almaya çıktım: küllü kahve rengi syoss, karamel rengi vital. Ve bu 2 boya bana 18.5 tl'ye mal oldu. hadi vital 4.5 tl idi ve tüp halinde aldım ama syoss'u kasaya götürdüm kadın bana demez mi 13.90 tl! resmen 13.90'mı diye bağırdım :O :)  'ne var ki bunda' dediğinizi duyar gibiyim fakat ben daha önce kozmetikçide çalıştım syoss'u 9-10 tl'ye satardık ondan şeettim :). Bu yazımın ismi 'saç boyama maceram' olduğu için eğer saçımı yine boyarsam sonuçtan memnun kalır veya hüsrana uğrarsam yine gelir buraya eklerim artık :) ama bu sefer de olmazsa alırım çikolata kahveyi dönerim kendi doğal rengime :D yetti bea! olurum artık. Belki bundan sonraki yaşamımda ne zaman saçımı boyasam yine gelir buraya yazarım :D artık bu blog bildiğiniz kitlenir ondan şüphe yok.Birdahakine görüşmek dileğiyle



Evet genşler; sonuçları yazmak için edit yaptım :) Şu üstteki 3 hatun kişinin saç renkleri var ya! hah işte onlar benim kafamda :) ortadaki biraz kızıla mı kaçmış ne? fakat güneşte ortadaki gibi duruyor o yüzden gösterdim size. İstediğim ve hayal ettiğim rengi yakaladım mı? HAYIR. fakat memnun muyum? TABİİ Kİ. hatta artık o hayalimdeki saçı filan hiç istemiyorum. Abi var mı böyle güzellik. Ne siyah gibi sıradan ve sert gösteriyor ne de diğer renkler gibi tenimi soluk gösteriyor (gerçi en fazla yukarda anlattığım açık rengi elde ettim, pek bir yol katetmedim) Bence ben uzun yıllar hatta ömür boyu şu renkten vazgeçmeyeyim :)Hem bi kere göz renginle uyumlu oldu, şöyle de bir planım var: hani ben gara gaşlıyım ya bu rengi boyadıktan sonra kaşlarım emanetlik gibi duruyor iyisi mi
şu solda gördüğünüz hatun kişi gibi arka saçımın al tarafını siyaha boyatmak böylece saç rengim kaşımla gözümle uyum içinde olup mutlu mesut yaşayacağuk :) haha. Okuduğunuz için ve bu denli sabırlı-meraklı-tatlı olduğunuz için çok müteşekkirim efendim. Yine bir şey olursa gelir eklerim <3



Free Blog Templates